dereliction of duty ne demek?

  1. Görev ihmali
  2. Vazife savsaklaması
  3. Görevi yerine getirmeme
  4. Görevi ihmal etme
  5. Askeri görevi yerine getirmeme suçu

görev

  1. Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş.
  2. İş görme yetisi, fonksiyon.
  3. Resmî iş, vazife
  4. Bir cümlede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş.
  5. Bir organ veya hücrenin yaptığı iş.
  6. Bir değerin başka değerlerle olan ilişkisi.
  7. (en)Duty.
  8. (en)Mission.
  9. (en)Work.
  10. (en)Function.

dereliction

  1. Sahipsizlik
  2. Terk, terkediliş
  3. İhmal, görevi yerine getirmede kusur
  4. Deniz veya suyun çekilmesiyle toprak kazanma.
  5. Mülkiyetin terki

derelict

  1. Dışlanmış kimse
  2. İhmalkar kişi
  3. Terk edilmiş, metruk, sahipsiz
  4. Kayıtsız, ilgisiz, ihmalkar
  5. Sahipsiz mal, emvali metruke
  6. Toplumca terkedilmiş kimse
  7. Tayfası tarafından terk edilmiş harap gemi.
  8. Gemi enkazı

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

duty

  1. Sorumluluk, borç
  2. Gümrük resmi
  3. Hizmet
  4. Vazife, görev, ödev
  5. Hürmet, saygı
  6. İtaat, boyun eğme
  7. Resim, vergi
  8. İş, kudret

Türetilmiş Kelimeler (bis)

derelictionderelictderelict desertedderedere alabalığıdere alabaligidere bülbülüdere dam deresiofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın