derece derece ne demek?

  1. Farklı farklı, değişik

    Böyle kabul etmeyenin sürgünden ipe kadar, derece derece ağır cezaları vardır.

    F. R. Atay
  2. Azar azar, yavaş yavaş, tedricen

    Işıkları derece derece karartır, öyle giderdi.

    R. H. Karay
  3. (en)By degrees.
  4. (en)Gradational.

farklı

  1. Bir resmin parlak kısmı ile gölgeli kısmı arasındaki orantı
  2. Bkz. kontrast, karşıt
  3. Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
  4. (en)Different.
  5. (en)Diverse.
  6. (en)Dissimilar.
  7. (en)Unlike.
  8. (en)Varied.
  9. (en)Distinct.
  10. (en)Variant.

derece derece artan

  1. (en)Progressive.

derece derece değişen

  1. (en)Gradient.

derece

  1. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
  2. Denli, kadar
  3. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
  4. Sıcaklıkölçer.
  5. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
  6. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
  7. Başarı gösterme.
  8. Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
  9. Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
  10. Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

derece derece artanderece derece değişenderece derece sıralamakderece derece sıralanmaderece almakderecederece gösterenderece i musavatderece i tafdilderece i vüsatderecatderecatı kurbiyederecatı şemsiyederedere alabalığıdere alabaligidere bülbülüdere dam deresi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın