dere ne demek?

  1. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.
  2. Bu akarsuyun yatağı.
  3. İki dağ arasındaki uzun çukur.
  4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol.
  5. Boyu, beslenme teknesi ve aşırı taşkın dışında taşıdığı su niceliği ile en küçük akarsu.
  6. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.
  7. (en)To hurt; to harm; to injure.
  8. (en)Harm.
  9. (en)Valley.
  10. (en)Brook.
  11. (en)Stream.
  12. (en)Rivulet.
  13. (en)Runlet.
  14. (en)Watercourse.
  15. (en)Beck.
  16. (en)Bourn.
  17. (en)Bourne.
  18. (en)Branch.
  19. (en)Creek.
  20. (en)Dale.
  21. (en)Gully.
  22. (en)Kloof.
  23. (en)Runnel.
  24. (en)Vale.
  25. (en)Rill.
  26. (en)Valen.
  27. (en)Eaves trough.
  28. (en)Gutter.
  29. (fr)Ruisseau

dere alabalığı

  1. Kemikli balıklar (Teleostei) takımının alabalıkgiller (Salmonidae) familyasından, eti çok lezzetli, Kuzey Amerika tatlı sularında yaygın olan bir tür.
  2. (en)Brooktrout.
  3. (fr)Saumon de fontaine
  4. (la)Salmo fontinalis

dere alabaligi

  1. (en)Salmo fontinalis

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dere alabalığıdere alabaligidere bülbülüdere dam deresidere dokuz gözlüsüdere incir kuşudere iskorpitidere iskorpitigillerdere iskorpitleridere kayasıderder akapder demezder encodedder hatır
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın