deliquent ne demek?
- Suçlu
suçlu
- Kabahatli, mücrim
- Suç işlemiş, suçu olan (kimse)
- Elde edilen kanıtlara göre, ceza türesi yönünden, hakkında kovuşturma yapılması gereken kişi.
- Guilty.
- Culpable.
- Delinquent.
- Offender.
- Criminal.
- Culprit.
- Convict.
deliquesce
- Kendi kendine havadan rutubet kapıp yavaş yavaş erimek
- Sıvılaşmak, erimek
deliquescence
- Çözünüp su olma, erime
- Nem emerek sıvılaşma işlemi
- Sıvılaşma, sulanma