delilbaşı ne demek?
- Yol gösteren kimse.
- Baş kılavuz.
- Bk. delibaşı.
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.
delibaşı
- Osmanlı ordusunda deli askerlerin komutanı.
delil
- İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- Kanıt
- Kılavuz, rehber.
- Bk. bilit
- Bk. kanıt
- Adli ve idari soruşturmalarda elde edilen, ilgili makamlar tarafından olayın aydınlatılmasına katkısı olabileceği değerlendirilen ve ispat vasıtası olarak kullanılabilen her türlü öge.
- Kılavuz. Doğru yolu gösteren. Meçhulü keşfetmekte ve malumun sıhhatını isbat etmekte vasıta ve alet ittihaz olunan husus.
- Proof.
- Evidence.
- Supporting document.
delil açma
- Delil ambalajının, delil muhteviyatı ve özelliklerinin tespit edilerek kayıt altına alınması amacıyla açılması.