dehşetli ne demek?

  1. Korku veya ürküntü veren

    Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum.

    A. Gündüz
  2. Çok aşırı bir biçimde

    Hava dehşetli sıcaktı. Asfaltlara güneş yağıyordu.

    A. İlhan
  3. Çok fazla, son derece

    Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor.

    O. C. Kaygılı
  4. (en)Direful.
  5. (en)Fearful.
  6. (en)Fearsome.
  7. (en)Frightful.
  8. (en)Horrendous.
  9. (en)Dire.
  10. (en)Terrifying.
  11. (en)Formidable.
  12. (en)Horrible.
  13. (en)Terrible.
  14. (en)Tremendous.
  15. (en)Marvelous.
  16. (en)Desperate.
  17. (en)Dreadful.
  18. (en)Ghastly.
  19. (en)Horrific.

dehşetli manzara

  1. (en)Spectacle

dehşetle

  1. (en)Direly, direfully, ghastly, mortally.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dehşetli manzaradehşetledehşetlenmedehşetlenmekdehşetdehşet filmidehşet içinde kaçıp kurtulmakdehşet saçan kimsedehşet saçmakdehş
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın