dayatmak ne demek?
- Dayama işini yaptırmak.
- Kendi istediğini yaptırmakta direnmek
Ertesi gün dayattı, ben onu almam diye.
H. Taner - Başkasının isteğine karşı koymak.
- Empoze etmek.
- Insist.
- Stick out.
- Exact.
- To cause to lean.
- To insist.
- To have sth leaned on sth else.
- To insist on getting one's own way.
dayama
- Dayamak işi.
- Minder dışına kaçmak isteyen güreşçinin ensesine tek ya da iki elle yapılan destek.
dayatma
- Dayatmak işi, empoze etme
- Imposition.
dayatmacı
- İstediğini yaptırmada baskı uygulayan, direten, empoze eden.