davanın özü ne demek?

  1. Uyuşmazlığın, yargıç önüne gelmesini zorunlu kılan savın temeli.
  2. (en)Principal action, principal daim.

davanın bildirilmesi

  1. Tüze davasında, yanlardan birisinin davayı yitirdiği zaman kendisine dönme hakkı (Rücktritt, résiliation) olduğunu düşündüğü üçüncü kişiye, davayı izlemesi ya da davaya katılması gerektiğini bildirmesi.
  2. (en)Third party notice, third party procedure.
  3. (fr)Dénonciation du litige, de l'instance, mise en cause

davanın dinlenmemesi

  1. Konusu, yasaların yargılarıyle korunmamış olan (Kumar ve bahisten doğan alacak) bir davanın yargılıklarca yerinde görülmemesi.
  2. (en)Action which does not lie, inadmissibility of action.
  3. (fr)Irrecevabilité de la demande, irrecevabilité de l'action

öz

  1. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
  2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
  3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
  4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
  5. Kendi, zat
  6. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
  7. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
  8. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
  9. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
  10. Dere, çay.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

davanın bildirilmesidavanın dinlenmemesidavanın dinlenmesidavanın dönerimidavanın düşmesidavanın esasıdavanın esaslarıdavanın ihbarıdavanın istimaıdavanın istimaı kabil olmamasıdavandavanamedavandan asla vazgeçmedavadava açılması zorunluğu ilkesidava açmadava açmada özerklikdava açmaközü alınmış taneözü olmaközü sözü birözüaközüdoğruözülgeözümözümlemeözümleme dokusuözümleme olayları bütünüözöz açıklamalıöz açınıköz ad bilgisiöz alt uzay
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın