danışmak ne demek?

  1. Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek

    Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim.

    H. E. Adıvar
  2. (en)Consult.
  3. (en)Take one's advice.
  4. (en)Advise with.
  5. (en)Confer.
  6. (en)Debate.
  7. (en)Deliberate.
  8. (en)Turn to.
  9. (en)Refer.
  10. (en)To consult.
  11. (en)To confer.
  12. (en)To consult with.
  13. (en)To confer with.
  14. (en)To ask sb's advice on a matter.
  15. (en)Advise.
  16. (en)Ask for advice.
  17. (en)Hold consultation.
  18. (en)Take counsel.
  19. (en)Take information.

danışma

  1. Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
  2. Danışılan yer, müracaat, enformasyon
  3. Konsültasyon.
  4. Bir öğrenciye, gücü oranında en iyi uyumu gerçekleştirebilmesi için,danışmanın okul ve çevre kaynaklarından yararlanarak yaptığı bireysel ve kişisel yardım.
  5. Bir öğrencinin karşılaştığı güçlüklerin nedenlerini tanımlama yolunu seçerek ya da seçmeden ona yapılan iyileştirici yardımın kişisel yönü.
  6. (en)Concultation.
  7. (en)Advisory.
  8. (en)Consultative.
  9. (en)Consultation.
  10. (en)Counsel.

danışma arası

  1. Bk. ara

Türetilmiş Kelimeler (bis)

danışmadanışma arasıdanışma bölümüdanışma bürosudanışma dizimidanışdanışandanışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmışdanışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmışdanışık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın