dalgaya getirmek ne demek?
- Birinin dalgınlığından yararlanarak onu kandırmak.
- To pull the wool over sb's eyes.
dalgayı başa almak
- Gemi ya da sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek.
dalgayı pupadan almak
- Be pooped.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.