dalga dalga kabarmak ne demek?
- Billow.
dalga
- Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
- Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem.
- Bir yüzeydeki kıvrım
- Saçların kıvrım genişliği.
- Gizli iş, dalavere
- Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.
- Dalgınlık.
- Geçici sevgili.
- Geniş su yüzeylerinde rüzgârla oluşan, sırt ve çukur bölümleriyle durgun su yüzünü pürüzlendirip bir salınım devinimiyle birbirini kovuşturarak ilerleyen dizilerden her biri.
- Kendisini zamanca ve uzayca düzenli olarak yineleyen ve bir ortamda değişmeden hızla ilerleyen bir salınım katarı.
dalga almaçı
- Coherer.
dalga
- Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
- Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem.
- Bir yüzeydeki kıvrım
- Saçların kıvrım genişliği.
- Gizli iş, dalavere
- Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.
- Dalgınlık.
- Geçici sevgili.
- Geniş su yüzeylerinde rüzgârla oluşan, sırt ve çukur bölümleriyle durgun su yüzünü pürüzlendirip bir salınım devinimiyle birbirini kovuşturarak ilerleyen dizilerden her biri.
- Kendisini zamanca ve uzayca düzenli olarak yineleyen ve bir ortamda değişmeden hızla ilerleyen bir salınım katarı.
kabarmak
- Ağırlığı artmadan hacmi büyümek.
- Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
- Niceliği artmak, büyümek.
- Şişmek, genişlemek
- Hayvanların tüyleri dikilmek.
- Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak.
- Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak.
- Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak.
- To become rough.
- To rise.