dahi ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Eşine ender rastlanır, harikulade zeka, fatanet ve hikmet sahibi.
  2. Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse, deha.

    Atatürk, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan dâhiler soyundandı.

    H. Taner
  3. Olağanüstü zeki ve yetenekli kimse.
  4. Üstün zeka sahibi.
  5. Üstün zekalı.
  6. Da, de.
  7. Bile.
  8. Bk. öke
  9. (en)Even.
  10. (en)Also.
  11. (en)Likewise.
  12. (en)Item.
  13. (en)As well.
  14. (en)Genius.
  15. (en)Wizard.
  16. (en)Prodigy.
  17. (en)Wonder.
  18. (en)Likewise, eke, item.

öke

  1. Bilge kişi.
  2. Deha sahibi kimse, dâhi.
  3. Yaratıcı yeteneğin en yüksek derecesine ulaşmış kişi.
  4. (en)Genius.
  5. (fr)Génie
  6. (la)Genius, gigno

dahi çocuk

  1. (en)Prodigy infant.

dahice

  1. Dâhiye yakışır (biçimde).
  2. Dâhiye yakışır biçimde, dahiyane.
  3. (en)Ingeniously, skillfully, cleverly, inventively, resourcefully.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dahi çocukdahicedahikedahildahil bulunmadahil etmedahil etmekdahil etmemekdahil i davadahil medresesidahdah etmekdahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın