daha ne demek?

  1. Şimdiye kadar, henüz.

    Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü.

    İ. O. Anar
  2. Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak

    Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım.

    P. Safa
  3. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.

    Daha kötüsü otobüsü de kaçırdık.

  4. Bundan başka, bunun dışında

    Daha çiçekleri de sulayacağım.

    H. Taner

    Daha neler yapacaktım fakat bırakmadılar, bırakmadılar.

    Abidin Dino
  5. Bir çeşit çocuk oyunu.
  6. Kaba kuşluk vakti.
  7. (en)More.
  8. (en)Over.
  9. (en)Still.
  10. (en)Only.
  11. (en)Plus.
  12. (en)Else.
  13. (en)Further.
  14. (en)So far.
  15. (en)Until now.
  16. (en)In addition.

daha açık bir tonunu görmek istiyorum.

  1. (en)Shade: i would like to see a lighter shade.

daha ağır gelmek

  1. (en)Weigh down, outweigh.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

daha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdaha az şeydahdah etmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın