dağınık ne demek?

  1. Geniş bir alana yayılmış olan.
  2. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız.
  3. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık

    Kadın yatağın içinde saçları dağınık, dimdik oturuyordu.

    P. Safa
  4. Hoş görünmeyen, uyumsuz

    Bağırarak konuşmaktan hoşlanmaz, dağınık kıyafetle, kocasına bile görünmez bir kadın.

    M. Ş. Esendal
  5. Düşüncelerini toparlayamayan.
  6. (en)Scattered.
  7. (en)Dispersed.
  8. (en)Untidy.
  9. (en)Out of trim.
  10. (en)Messy.
  11. (en)Diffuse.
  12. (en)Straggly.
  13. (en)Disorganized.
  14. (en)Bedraggled.
  15. (en)Ragged.
  16. (en)Scruffy.
  17. (en)Sick.
  18. (en)Straggling.
  19. (en)Unkempt.
  20. (en)Wild.
  21. (en)Desultory.
  22. (en)Disconnected.
  23. (en)Disorderly.
  24. (en)Haphazard.
  25. (en)Loose.
  26. (en)Scrubby.
  27. (en)Slipshod.
  28. (en)Sloppy.
  29. (en)Slovenly.
  30. (en)Sporadic.
  31. (en)Tatty.
  32. (en)Windswept.
  33. (en)Sporadically.
  34. (en)Rambling.
  35. (en)Sparse.
  36. (en)Thin on the ground.
  37. (en)Vagrant.
  38. (en)Woolly.

dağınık aydınlatma

  1. Görünçlüğün dağınık ışıkla aydınlatılması.
  2. (en)Ambient lighting.
  3. (al)Atmosphärische Beleuchtung
  4. (fr)Éclairage en lumière ambiance, éclairage ambient

dağınık bırakmak

  1. (en)Litter up.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dağınık aydınlatmadağınık bırakmakdağınık fazdağınık gözenekdağınık ısımdağınık ışıkdağınık iskandağınık mesamatdağınık olarakdağınık olmakdağın tepesidağıldağılabilirdağılabilirlikdağılandağılan faz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın