dağınık gözenek ne demek?

  1. Ağaç başkesitindeki gözeneklerin dengeli düzende dağılım gösterme durumu.
  2. Baskesitte, gözeneklerin ilkbahar ve sonbahar dokularında eşit görüntü verecek biçimde dağılması.
  3. (al)Zerstreutporig

dağınık

  1. Geniş bir alana yayılmış olan.
  2. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız.
  3. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık
  4. Hoş görünmeyen, uyumsuz
  5. Düşüncelerini toparlayamayan.
  6. (en)Scattered.
  7. (en)Dispersed.
  8. (en)Untidy.
  9. (en)Out of trim.
  10. (en)Messy.

dağınık aydınlatma

  1. Görünçlüğün dağınık ışıkla aydınlatılması.
  2. (en)Ambient lighting.
  3. (al)Atmosphärische Beleuchtung
  4. (fr)Éclairage en lumière ambiance, éclairage ambient

gözenek

  1. Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri.
  2. Pencere.
  3. Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.
  4. Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame.
  5. Güneş yüzeyinde görülen küçük yuvarlak, kara lekelerden her biri.
  6. Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu süngerimsi görünüş.
  7. Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame.
  8. Ağaç türüne göre büyüklüğü değişebilen, işlenmiş kereste üzerindeki küçük girintiler.
  9. Bir özdek kütlesi içindeki mini ölçekte oluklardan her biri.
  10. Bk. por.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dağınıkdağınık aydınlatmadağınık bırakmakdağınık fazdağınık ısımdağınık ışıkdağınık iskandağınık mesamatdağınık olarakdağınık olmakdağın tepesidağıldağılabilirdağılabilirlikdağılandağılan fazgözenekgözenek macunugözenek ölçergözenekleştiricigözenekligözenekli betongözenekli cam krözegözenekli kayaçgözenekli olangözenekli platingözenegözengözençgözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın