düzgün sınırlılık ilkesi ne demek?

  1. (…)
  2. (en)Uniform boundedness principle.
  3. (fr)Principe de la borne uniforme

düzgün

  1. İntizamlı, nizamlı.
  2. Düzeltilmiş, tesviye edilmiş.
  3. İyi düzen verilmiş.
  4. Yolunda, rayında.
  5. Doğru ve pürüzsüz, muntazam.
  6. Eksiksiz ve yerli yerinde, düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam.
  7. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde.
  8. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim).
  9. Fondöten; dadınların, teni pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem.
  10. Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan.

düzgün 1 form

  1. (…)
  2. (en)Smth 1-form.
  3. (fr)Un-forme lisse

sınırlılık

  1. Sınırlı olma durumu.
  2. (en)[sinirlilik] nervousness, nervous temperament, short temper, jumpiness, irritability, willies, jitters, the jitters.

ilke

  1. Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
  2. Temel bilgi.
  3. Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
  4. Davranış kuralı.
  5. Öge, unsur
  6. Kendisinden türetilen ilk madde.
  7. Öncül
  8. Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
  9. Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
  10. Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

düzgündüzgün 1 formdüzgün akışdüzgün altıgendüzgün biçimdüzgün bir v dönüşümü üstünde vektör alanıdüzgün çokgendüzgün deyimdüzgün dışbükey uzaydüzgün eğridüzgüdüzgü grameridüzgü kiplerdüzgülemedüzgüler mantığısınırlılıksınırlısınırlı analitik fonksiyonların teklik teoremisınırlı basımsınırlı basım kaydısınırlı basım numarası
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın