düşkün ne demek?

  1. Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun

    Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır.

    H. E. Adıvar
  2. Geçim sıkıntısına düşmüş

    Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu.

    R. H. Karay
  3. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş

    Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi.

    Y. K. Beyatlı
  4. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş.
  5. Değer ve onurunu yitirmiş.
  6. (en)Addicted.
  7. (en)Down at heels.
  8. (en)Fond.
  9. (en)Doting.
  10. (en)Fallen.
  11. (en)Fallen on hard times.
  12. (en)Poor.
  13. (en)Decayed.
  14. (en)Affected.
  15. (en)Jealous.
  16. (en)Jealous of.
  17. (en)Keen.
  18. (en)Keen on.
  19. (en)Partial.
  20. (en)Sharp-set.
  21. (en)Addict.
  22. (en)Almsman.
  23. (en)Devotee.
  24. (en)Given to.
  25. (en)Buff.
  26. (en)Devoted.
  27. (en)Freak.
  28. (en)Given.
  29. (en)Fond of.
  30. (en)Enamoured.
  31. (en)Inveterate.
  32. (en)Broken down.
  33. (en)Needy.
  34. (en)Indigent.
  35. (en)Excessively fond or addicted.
  36. (en)Bound up in.
  37. (en)Hooked.

düşkün kibar

  1. (en)Shabby genteel.

düşkün olmak

  1. Çok önem, değer vermek.
  2. (en)Be sweet on smb.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

düşkün kibardüşkün olmakdüşkünezendüşkünezenlikdüşkünler evidüşkünler yurdudüşkünlerevidüşkünlerin vergi bağışıklığıdüşkünleşmedüşkünleşmekdüşküdüşkülüdüşkentdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın