düşünceye dalmak ne demek?
- Derin derin düşünmek.
Rıhtımda bir aşağı bir yukarı dolaşanları seyre müsait bir iskemlede düşünceye daldım.
S. F. Abasıyanık - Meditate.
- Muse.
derin
- Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
- Yüzeyden içeri inen.
- Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
- Yoğun
- Uzun süren
- Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
- İçten gelen.
- Uyanılması güç, ağır (uyku).
- yüzeyi tabanından uzak olan
- Çok gelişmiş, çok ilerlemiş.
düşünceye dalma
- Meditation.
düşünceye dalmış
- Plunged in thought, immersed in thought, engrossed, contemplative, lost.
dalmak
- Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- Bir yerin içine girmek
- Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek.
- Uyumak
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak.
- Cut into.
- Be wraped up in.
- Be lost in thought.
- Dive.