döviz alıp satan kimse ne demek?

  1. (en)Exchange broker.

exchange

  1. Bozdurmak, bozmak
  2. Değiş tokuş etmek
  3. Telefon santralı, merkez
  4. Karşılıklı olarak yapmak
  5. Almak, çevirmek
  6. Karşılıklı alıp vermek
  7. Takas etmek, değiştirmek
  8. Değişme, trampa
  9. Mübadele etmek, trampa etmek
  10. Yerini alma

döviz

  1. Ülkeler arası ödemelerde kullanılabilecek para, çek ve poliçe vb. her türlü ödeme aracı.
  2. Yabancı ülke parası.
  3. Propaganda, tanıtma amacıyla üzeri yazılmış bez veya karton.
  4. Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kâğıt ve madeni para.
  5. Bk. istence
  6. Fr. Yabancı devlet parası.
  7. (en)Exchange, foreign exchange.
  8. (en)Foreign currency.
  9. (en)Currency.
  10. (en)Foreign exchange.

döviz açığı

  1. Bk. döviz gediği

alp

  1. Alperen, Alpgazi. bu isim İslam'dan sonra da Türkler arasında kullanılmaya devam etti.
  2. Yiğit, kahraman.
  3. Alkalen fosfataz.
  4. Babayiğit, zorlu, cılasın, batur, çora, sökmen, basbak.
  5. Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvet ehli.
  6. Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse.
  7. Eski Türklerde kullanılan bir unvan.
  8. Yürekli, maharetli.
  9. (en)The Adrian renegade, a Venetian by extraction, who forswore the Christian faith to become a commander in the Turkish army He led the host to the siege of Corinth, while that country was under the dominion of the Doge He loved Francesca, daughter of Minotti, governor of Corinth, but she died of a broken heart because he deserted his country and was an apostate The renegade was shot in the siege - Byron: Siege of Corinth.
  10. (en)Annual Leave Payoff Earnings type used when paying the first 240 hours of terminal annual leave for classified staff These earnings are subject to PERS deductions.

satan

  1. Şeytan, iblis
  2. Kötü adam.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dövizdöviz açığıdöviz alım belgesidöviz alış fiyatıdöviz alış kurudöviz arakazancıdöviz arbitrajıdöviz arzıdöviz arzı eğrisidöviz beyan tutanağıdövdövdürmedövdürmekdövdürtmedövdürtmekalıp başını gitmekalıp getirmealıp götürmekalıp satmaz görünmekalıp sattığı olmamakalıp vereceği olmamakalıp verme yetkisialıp vermekalıp yürümekalıalı al moru moralı alına, moru morunaalıcıalıcı açısı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın