cut into small pieces ne demek?
- Küçük parçalara ayir
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
cut
- Kesmek
- Devam etmemek
- Ortadan kaybolmak
- Sulandırmak, seyreltmek
- Diş çıkarmak, dişi çıkmak
- Kesişmek
- Bk. kesme
- Biçmek
- Makasla kesmek, budamak; kırpmak.
- Kesilmiş, kesik, biçilmiş
cut a big swath
- Çok dikkat çekmek.
- Caka satmak.
into
- Içine, içeriye, haline, e, ye
- Edat içine, dahiline, -e, -ye, içeri
small
- Küçük
- Ufak, ufacık, mini mini
- Önemsiz
- Ahlakça zayıf olan, alçak, soysuz
- Ince, hafif
- Kuvvetsiz
- Adi
- Az, cuzi
- Ufak şey
- Az miktar
Türetilmiş Kelimeler (bis)
cutcut a big swathcut a capercut a dashcut a figurecut a shinecut a toothcut a wide swathcut acrosscut across all boundariescucuacua architecturecua mimarisicuanintointo believing smthinto doing smthinto smbinto smthinto the bargaininto the presenceintoedintoksikanintoksikasyonintint.intaintacintact