curve of intensity distribution ne demek?

  1. Yeğinlik dağılış eğrisi

yeğinlik

  1. Yeğin olma durumu.
  2. Bir ses çıkarılırken algılanan ve titreşimlerin genliğinden kaynaklanan özellik.
  3. Bir etkinliğin veya bir gücün derecesi, şiddet.
  4. Kuvvet, alan, erke, gibi niceliklerin seçilen bir birimle ölçülen sayısal tutarı.
  5. Kuvvet, alan, erke, gibi niceliklerin seçilen bir birimle ölçülen sayısal tutarı.
  6. Işık, mıknatıslı alan, akım, vb. etkileyici niceliklerin birim zamandaki çokluklarını belirten ölçek.
  7. (en)Intensity, setrength.
  8. (en)Intensity.
  9. (al)Intensität
  10. (fr)Intensité

curve

  1. Eğilmek, bükülmek
  2. Kavis çizmek
  3. Kıvırmak, kıvrılmak
  4. Eğmek, bükmek
  5. Kavisleştirmek, kavis meydana getirmek
  6. Kavis, kıvrım, eğrilmiş şey
  7. Viraj
  8. Spor topun vuruşu takiben havada bir eğri çizmesi
  9. Eğri
  10. İmtihan notları sonucu sınıf standartına göre not verme sistemi.

curve down

  1. Eğri aşağı

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

intensity

  1. Koyuluk
  2. Çarpıcılık
  3. Yoğunluk
  4. Şiddet, gerilim, güç
  5. Keskinlik, şiddet, ifrat derece

Türetilmiş Kelimeler (bis)

curvecurve downcurve effectcurve fittingcurve followercurve generatorcurve in a roadcurve nodecurve of a roadcurve of basecurvaceauscurvaceouscurvaceouslycurvaceousnesscurvaciousofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın