coresident ne demek?

  1. Birlikte yerleşik

birlikte

  1. Bir arada, beraberce, hep beraber
  2. Yanında, beraberinde.
  3. (en)Joint.
  4. (en)In collaboration with.
  5. (en)In concur with.
  6. (en)Unisonous.
  7. (en)Together.
  8. (en)As one man.
  9. (en)Jointly.
  10. (en)In common.

corespondent

  1. Zina davasında maznunun suç ortağı olan uçüncü şahıs.
  2. Zina davasına çıkan sevgili, eşin zina yaptığı kimse

core

  1. Öz, esas
  2. Nüve
  3. Çekirdek
  4. İçini çıkarmak, göbeğini almak
  5. Elma gibi meyvelerin çekirdek yeri
  6. Zıvana
  7. Maça parçası
  8. Derinden alınan yuvarlak sutun şeklinde taş numunesi
  9. Göbek, iç

Türetilmiş Kelimeler (bis)

corespondentcorecore boringcore carboncore carbon contentcore competence
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın