condition of equilibrium ne demek?

  1. Denge hali

denge

  1. Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans.
  2. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar.
  3. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması.
  4. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni.
  5. Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli.
  6. Toplumsal denge.
  7. Vücudun en küçük dayanak yüzey ya da yüzeylerinde düşmeden durması. Bu, vücudun ağırlık merkezinden geçen bir düzey çizgisinin her zaman dayanak yüzeyi içinde kalması, böylece ağırlığın dayanak noktasının iki yanına denk olarak yüklenmesiyle sağlanır.
  8. 1) Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması. 2) Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması. 3) İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  9. Birbirine ters yönlü güçlerin eşitlenmesi sonucu değişme eğiliminin kalmadığı durum.
  10. Bir nesneye etkiyen kuvvetlerin birleşkelerinin sıfır olduğu durum.

condition

  1. Alıştırmak, eğitmek
  2. Belirlemek
  3. Forma sokmak
  4. Programlamak
  5. Denemek
  6. İkmale bırakmak
  7. Hal, durum, vaziyet
  8. Sağlık
  9. Şart, kayıt, sınırlama
  10. Uygun bir duruma getirmek

condition examination

  1. Ikmal sınavı, bütünleme sınavı

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

equilibrium

  1. Denge durumu
  2. Denge, muvazene
  3. Bkz. ekilibriyum
  4. Denklik, tarafsızlık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

conditioncondition examinationcondition in lifecondition monitoringcondition of surfacecondition of the aircondition precedentcondition sine qua noncondition subsequentconditionalconditio sine qua noncondictiocondigncondignlycondimentcondimentsofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın