compunctious ne demek?

  1. Vicdan azabı duyan
  2. Pişman
  3. Vicdan azabına neden olan

vicdan

  1. Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç
  2. Bk. törel bilinç
  3. Kalpteki iyilik hissi
  4. Bk. bulunç
  5. (en)Remorse.
  6. (en)Scruple.
  7. (en)Conscience bulunç.
  8. (en)Casuist.
  9. (en)Qualm.
  10. (en)Conscience.

compunction

  1. Reddetme
  2. Pişmanlık
  3. Vicdan azabı
  4. Nedamet
  5. Esef, yerinme
  6. Çekinme, tereddüt

compulsion

  1. Yükümlülük, dürtü
  2. Zorlama, baskı
  3. Cebir, icbar
  4. Mecburiyet
  5. İçten gelen itici his

Türetilmiş Kelimeler (bis)

compunctioncompulsioncompulsion or pressurecompulsivecompulsive rulescompulsively
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın