column row ne demek?
- Sütun satır
sütun
- Herhangi bir maddeden yapılan, üstünde sütun başlığı denilen çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
- Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
- Alt alta sıralanmış şeyler dizisi.
- Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey.
- Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.
- (Mimarlık) Ayak olarak taşıyıcı görevi olan yuvarlak gövdeli taş direk. a. bk. ayak.
- Bk. dikeç
- Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek.
- Columnar.
- Column.
column range
- Sütun aralığı
column rank
- Dikeç kertesi
row
- Gürültülü bir şekilde kavga etmek.
- Hırgür.
- Kıyameti koparmak
- Kavga, patırtı, kargaşa
- Kavga çıkarmak
- Kavgaya karışmak.
- Sıra, saf, dizi
- Kürek çekmek, sandalla gezdirmek, kürekle donatmak.
- Sıra evler
- Sıra evleri olan sokak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
column rangecolumn rankcolumn rightcolumn acolumn aligncolumn areacolumn bcolumn balancingcolumncolumn basecolumn binarycolumn binary cardcolumn boundariescolumbacolumba liviacolumba oenascolumba palumbuscolumbaerowrow against the tiderow at net makingrow boatrow downrow matrixrow of a matrixrow of bricksrow on data cardrow parity checkro rubroaroachroadroad accident