cihet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Yön, yan, taraf

    Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu.

    P. Safa
  2. Yüzünü bir yöne dönme
  3. Semt, yer, mahal

    Kızcağızın ikinci kapısından ne suretle çıktığı o cihette biraz şâyi olmuştu.

    H. R. Gürpınar
  4. Bk. doğrultu
  5. (C: Cihat) Yan, yön, taraf.
  6. (en)Direction.
  7. (en)Aspect.
  8. (en)Point of view.
  9. (en)Side.
  10. (en)Quarter.
  11. (en)Course.
  12. (en)Modalities.

doğrultu

  1. Yön, istikamet
  2. Tutulan, izlenen yol.
  3. Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum.
  4. Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet.
  5. Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
  6. Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
  7. (en)Direction.
  8. (en)Direction yön.
  9. (en)Istikamet.
  10. (al)Richtung

ciheti rüchaniyet

  1. Üstünlük ciheti. (Osmanlıca'da yazılışı: cihet-i rüchaniyet)

cihetiyle

  1. -den dolayı, -den ötürü, sebebiyle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ciheti rüchaniyetcihetiylecihetül vahdetcihetül vahdeti ittihadcihadcihad ı mukaddescihadıcihadı asgarcihadı ekber
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın