cephe ne demek?

  1. Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü, alnaç

    Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı.

    P. Safa
  2. Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik.
  3. Yan, yön, taraf

    Hakikatin bin bir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur?

    A. Ş. Hisar
  4. Üzerinde savaşın sürdüğü bölge

    Meydan muharebesi, yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan ediyordu.

    Atatürk
  5. Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır.
  6. Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer.
  7. Bkz. alnaç
  8. (en)Front-line.
  9. (en)Front.
  10. (en)Front line.
  11. (en)Frontispiece.
  12. (en)Face.
  13. (en)Facade.
  14. (en)Aspect.
  15. (en)Exposure.
  16. (en)Frontage.
  17. (en)Façade alnaç.
  18. (en)Yüz.
  19. (en)Side yan.
  20. (en)Yön.
  21. (en)Side.
  22. (en)March.

alnaç

  1. Cephe.
  2. Yüze karşı gelen taraf.
  3. Bir yapının başlıca yüzü.
  4. (en)Face, front.

cephe almak

  1. Birinin, bir olayın karşısında yer almak. Düşmanca tavır takınmak, bir düşünceye karşı olmak, direnmek.

cephe ateşi

  1. Silahın, desteklediği birliğin cephesine dikey olarak yaptığı ateş.
  2. (en)Frontal fire.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cephe almakcephe ateşicephe duruşucephe gerisicephe gerisi karargahcephe hattıcephe moreni seticephe uzunluğucephede görevlicephede sıçramacephacetrilcephalacanthus volitanscephaladcephalalgiacephalaria syriaca
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın