cell mark ne demek?

  1. Hücre imi

hücre

  1. İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
  2. Küçük oda
  3. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
  4. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
  5. Göze
  6. Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
  7. Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
  8. Bk. odacık
  9. Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
  10. Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.

cell margins

  1. Hücre kenar boşlukları

cell mate

  1. Hücre arkadaşŸı, bir hapishane hücresinde hücre arkadaşŸı, bir cezaevi hücresini paylaşŸan kimse

mark

  1. Alman para birimi.
  2. Finlandiya para birimi, markka.
  3. İm
  4. İmlemek
  5. Damga vurmak
  6. (en)Number or letter indicating quality ; 'she made good marks in algebra'; 'grade A milk'; 'what was your score on your homework?'.
  7. (en)Distinguishing symbol; 'the owner's mark was on all the sheep'.
  8. (en)Reference point to shoot at; 'his arrow hit the mark'.
  9. (en)Visible indication made on a surface; 'some previous reader had covered the pages with dozens of marks'; 'paw prints were everywhere'.
  10. (en)Symbol of disgrace or infamy; 'And the Lord set a mark upon Cain'--Genesis.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cell marginscell matecell matescell mediated immunitycell membranecell addresscell adhesion moleculescell alignmentcell batterycell biologycellcell bodycell broadcastcell centercell changecelcel animationcelacelabcelabemarkmark an eramark and numbermark antonymark categoriesmark crilleymark downMark Houwink eşitliğimark mcgwiremark of guaranteemarmar del platamar tomaramaraba
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın