cayırtı vermek ne demek?
- Gürültüyle gözdağı vermek.
gürültüyle
- Loudly, loud, noisily, smash.
cayırtı
- Şiddetli yanma, yırtılma sesi, gürültü.
- Creak, rattle, crash.
cayırtılı
- Cayırtısı olan.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.