catch ne demek?

  1. Yakalamak, tutmak, ele geçirmek
  2. Yetişmek (trene, vapura, uçağa)
  3. Takılmak (elbise, çorap)

    I caught my sleeve on the door handle. / Gömleğimin kolu kapının koluna takıldı.

  4. Cezbetmek, çekmek, göz almak
  5. Büyülemek, teşhir etmek
  6. Yakalanmak
  7. Sıkışmak

    She caught her finger in the door. / Parmağı kapıya sıkıştı.

  8. Ateş almak, tutuşmak
  9. Yayılmak, sirayet etmek, geçmek
  10. Duymak; anlamak; farketmek

    I didn't catch that. / Onu duymadım.

  11. Tutma, yakalama
  12. Av, bir partide yakalanan av veya balık
  13. Suçustü yakalamak, basmak
  14. Müstakbel eş olarak düşünülen uygun kişi
  15. Vurmak, inmek
  16. Kilit dili
  17. Parça, bölüm
  18. Bityeniği
  19. Şarkının hatırda kalan bir iki mısraı, birkaç kişinin sıra ile söyledikleri şarkı, rondo
  20. Nefesini tutmak

catch 22

  1. Madde 22, Joseph Heller tarafından İkinci Dünya Savaşı'nın son aşamalarında yazılmış olan hicivsel bir

catch a bus

  1. Otobüse binmek, otobüsle seyahat etmek, otobüsle gitmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

catch 22catch a buscatch a chillcatch a coldcatch a glimpsecatch a tartarcatch a traincatch a weasel asleepcatch an infectioncatch as catch cancatcallcatcat a mountaincat and dog fightcat and dog lifecat and mouse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın