carry out in a timely fashion ne demek?
- Acilen yerine getirmek, acilen uygulamak
carry
- Sesi uzaklardan duyulabilmek
- Taşımak
- Nakletmek
- Götürmek
- Çekmek
- Sürüklemek
- -e hamile olmak
- Desteğini kazanmak
- Zaptetmek
- Satışa arzetmek
carry a person off his feet
- Bir insanı dizlerinin üzerine çöktürmek, alt etmek, sersemletmek
out
- Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
- Ünlem,, dışarı dışarıda
- Dışarıya
- Dışında
- Arasından
- Meydana, ortaya
- Sız (kalmış)
- Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
- Yüksek sesle
- Edat dışarıya, dışarıda
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
carrycarry a person off his feetcarry a torchcarry a torch forcarry all packing clothcarry armscarry assetcarry awaycarry away the bellcarry coal to newcastlecarrcarrackcarrageencarrageenancarrageeninoutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette