capcanlı ne demek?
- Çok canlı
Ayaklarının birisi taşla ezilmişti ama, capcanlıydı.
S. F. Abasıyanık - Çok canlı bir biçimde.
- Zarf (ca'pcanlı).
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
cap
- Bk. başlık
- Camp almaç proteini.
- Catabolite gene activator protein.
- Capsule.
- Civil Air Patrol.
- Kapatmak, örtmek, kep takmak (simge), geçmek, daha iyisini yapmak
- Kep, takke, kasket, başlık
- Zirve, doruk, tepe
- Kapak (tüp, şişe): büyük harf, majüskül
- Tabanca mantarı: tapa
cap a pie
- Tepeden tırnağa, baştan ayağa kadar.
- Tepeden tırnağa, baştan ayağa