cant ne demek?

  1. (en)Jargon, slang; hypocrisy, false piousness; slope, slant.
  2. (can not) f. edememek, yapamamak, gücü yetmemek (Yazılışı: can't)
  3. Meyil
  4. Şiv
  5. Yatay kesit
  6. Eğmek, şivlendirmek, meylettirmek
  7. Ani bir hareketle fırlatmak
  8. Eğilmek, meyletmek, bükülmek
  9. Dönmek.
  10. Yapmacık
  11. Riyakârlık, samimiyetsizlik
  12. Yapmacıklı konuşmak, argolu konuşmak, iki yüzlülük etmek, dilenmek, eğmek, yan yatırmak, meyil vermek
  13. Belirli bir zümre, grup veya partiye mal olmuş kelime veya sözler
  14. Yapamamak, edememek, gücü yetmemek
  15. Argo
  16. Riyakâr bir şekilde konuşmak: dinsel konularda samimiyetsizce davranmak
  17. Murailik etmek
  18. Dilenmek, sesine bir ahenk vererek dilenmek.
  19. Cannot.

cant be bothered

  1. Ilgili/alakalı olmamak, çaba sarfetmeye istekli olmamak (Yazılışı: can't be bothered)

cant breathe

  1. Nefes alamamak (Yazılışı: can't breathe)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cant be botheredcant breathecant find the wordscant help itcant hookcant live withoutcant look him in the eyescant overcant say bo to a goosecant see the forest for the treescancan acısıcan afford tocan alacak noktacan alıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın