can bunaltısı ne demek?
- Aşırı üzüntü sebebiyle canın sıkılma, bunalma durumu
Günlerce, haftalarca, üstümüze memleket yıkılmış gibi, bir can bunaltısı içinde kıvrandık.
F. R. Atay
can
- Yakın dost, çok sevilen arkadaş.
- Yardımcı (could) -ebil-, yapmak imkanı olmak. (Can fiilinin gelecek zamanı yoktur, yerine will be able to kullanılır.)
- İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
- Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi.
- Çok içten, sevimli, sevilen, şirin.
- İnsanın kendi varlığı, özü.
- Yaşama, hayat.
- Güç, dirilik.
- Kişi, birey.
- Gönül.
can acısı
- Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
- Acute pain.
bunaltı
- Sıkıntı, iç sıkıntısı
- Discomfort.
- Distress.
- Anxiety.