buzlu ne demek?

  1. Buz tutmuş, buz bağlamış olan.
  2. Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş

    Serin bir yerde oturuyor, buzlu şurubunu, buzlu içkisini içiyor.

    M. Ş. Esendal
  3. Buğulanmış gibi olan, saydam olmayan

    Kalem odasından buzlu bir camekânla ayrılmış...

    R. N. Güntekin
  4. (en)Frosted, mat, matt.
  5. (en)With ice.
  6. (en)Iced.
  7. (en)Frosted.
  8. (en)Frosty.
  9. (en)On the rocks.
  10. (en)Frappe.
  11. (en)Ground.
  12. (en)Translucent.
  13. (en)Glacial.
  14. (en)Mixed with ice.
  15. (en)Glazed.
  16. (en)Chilled.
  17. (en)Frozen.
  18. (en)Freezing.

buzlu ampul

  1. Işığa hafif bir yayınıklık vermek üzere iç yüzeyi buzlanmış ampul.
  2. (en)Satin-etched bulb.
  3. (al)Innenmattierter Kolben
  4. (fr)Ampoule satinée

buzlu asetik asit

  1. (en)Glacial acetic acid,acetic acide glacial.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

buzlu ampulbuzlu asetik asitbuzlu cambuzlu çaybuzlu greyfurtbuzlu içkibuzlu kahvebuzlu konyakbuzlu lambabuzlu limonbuzlabuzla çatlamabuzla çevrilmişbuzla kaplamabuzla kaplamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın