burun ne demek?

1. Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
2. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
3. Kibir, büyüklenme.
4. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

   Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum.

   H. Taner

5. Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çiftburun boşluğunu içine alan koku alma organı.
6. Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
7. Nasal.
8. Rhinal.
9. Nose.
10. Smeller.
11. Beak.
12. Bill.
13. Cape.
14. Headland.
15. Promontory.
16. Foreland.
17. Conk.
18. Hooter.
19. Ness.
20. Nozzle.
21. Prominence.
22. Snoot.
23. Rhino-.
24. Spout.
25. Pride.
26. Arrogance.
27. Arrogancecape.
28. Head.
29. Mull.
30. Point.
31. Snout.
32. Hook.
33. Neck.
34. Spit.
35. Head land.
36. Point of land.
37. Snitch.
38. Nasus.
39. Nez

burun ahtapotu

1. burunda et büyümesinden kaynaklanan bu hastalığa tıp dilinde adenoid ve polip denir. hastanın burnundan soluması güçleşir. daha çok ağzından nefes alıp verir.

burun akarı

1. Köpeklerin burun boşluğu veya sinüslerine yerleşen akar türü, Pneumonyssus caninum.
2. Nasal mite.

Türetilmiş Kelimeler (bis)