buhran ne demek?

  1. Bunalım, bunluk, kriz

    Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki.

    P. Safa
  2. Bk. bunalım
  3. Sıkıntı. Darlık. Nöbet. Kriz. Hastalığın ağır zamanı.
  4. (en)Crisis.
  5. (en)Depression.
  6. (en)Emergency.

bunalım

  1. Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz.
  2. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
  3. Ruhsal yönden sonucu tehlikeli olabilecek durum
  4. Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz.
  5. Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, kriz.
  6. Sermaye ve gelir kayıplarına yol açan ve iktisadi bütünlüğün her düzeyinde etkisi olan politik, ideolojik ve iktisadi tüm değerleri bozan bir rahatsızlık.
  7. İktisadi konjonktürdeki genişleme ve sürekli bir ilerleme döneminden sonra uzun ya da kısa daralma evresine geçerek yön değiştirme.
  8. (en)Depression.
  9. (en)Blues.
  10. (en)The megrims.

buhran geçirmek

  1. Bunalım geçirmek.
  2. (en)Tengezarî derbaz kirin, tengezar bûn.

buhranlı

  1. Bunalımlı
  2. (en)Critical.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

buhran geçirmekbuhranlıbuhranlı anbuhranlı devreye aitbuhranlı yaş devresibuhrbuhbuhalabuhanbuharbuhar banyosu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın