bozmak ne demek?

  1. Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek.
  2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak

    Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.

    A. Ş. Hisar
  3. Dokunmak, zarar vermek.
  4. Geçersiz bir duruma getirmek

    Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun.

    M. Ş. Esendal
  5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak.
  6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek.
  7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak.
  8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
  9. Bk. karıştırmak
  10. (en)Gum up.
  11. (en)Undo.
  12. (en)Break.
  13. (en)Unmake.
  14. (en)Break down.
  15. (en)Upset.
  16. (en)Put out of action.
  17. (en)Vitiate.
  18. (en)Damage.
  19. (en)Whittle away.
  20. (en)Disorder.
  21. (en)Whittle down.
  22. (en)Disrupt.
  23. (en)Whittle off.
  24. (en)Adulterate.
  25. (en)Discomfit.
  26. (en)Ruin.
  27. (en)Spoil.
  28. (en)Corrupt.
  29. (en)Violate.
  30. (en)Wreck.
  31. (en)Cash.
  32. (en)Change.
  33. (en)Exchange.
  34. (en)Put to shame.
  35. (en)Disappo.
  36. (en)Abash.
  37. (en)Addle.
  38. (en)Annul.
  39. (en)Attack.
  40. (en)Bastardize.
  41. (en)Bedevil.
  42. (en)Blight.
  43. (en)Bungle.
  44. (en)Cancel.
  45. (en)Contaminate.
  46. (en)Cripple.
  47. (en)Decay.
  48. (en)Decompose.
  49. (en)Disarrange.
  50. (en)Discolour.
  51. (en)Disturb.
  52. (en)Embarrass.
  53. (en)Frustrate.
  54. (en)Humiliate.
  55. (en)Infringe.
  56. (en)Mutilate.
  57. (en)Oversimplify.
  58. (en)Perish.
  59. (en)Perturb.
  60. (en)Queer.
  61. (en)Ruffle.
  62. (en)Shatter.
  63. (en)Shipwreck.
  64. (en)Taint.
  65. (en)Transgress.
  66. (en)To spoil.
  67. (en)To ruin.
  68. (en)To disrupt.
  69. (en)To upset.
  70. (en)To mar.
  71. (en)To decompose.
  72. (en)To decay.
  73. (en)To rot.
  74. (en)To frustrate.
  75. (en)To undo.
  76. (en)To demolish.
  77. (en)To taint.
  78. (en)To adulterate.
  79. (en)To disarrange.
  80. (en)To disorder.
  81. (en)To flatten.
  82. (en)To flummox.
  83. (en)To disconcert.
  84. (en)To mortify.
  85. (en)To humiliate.
  86. (en)To embarrass.
  87. (en)To sco.
  88. (en)To put out of running order.
  89. (en)To destroy.
  90. (en)To disassemble.
  91. (en)To take to pieces.
  92. (en)To violate.
  93. (en)To deflower.
  94. (en)To rape.
  95. (en)To close.
  96. (en)To disband.
  97. (en)To change for the worse.
  98. (en)To be overly obsesse.
  99. (en)Tous le.

karıştırmak

  1. Karışma işini yaptırmak.
  2. İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
  3. Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
  4. Kurcalamak, oynamak.
  5. Üstünkörü okumak, araştırmak, incelemek
  6. Göz atmak, üstünkörü okumak
  7. Ayırt edememek, tam olarak seçememek.
  8. Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla yapılır).
  9. (en)Mess smth.
  10. (en)About.

bozma

  1. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş
  2. Bozmak işi.
  3. İlk yargılıkta verilen bir yargının, yasada gösterilen nedenlere dayanarak, yeniden yargılama yapılıp düzeltilmesi için üst yargılıkça kaldırılması.
  4. Bir konutun, çok sayıda ev halkının yararlanabileceği konut birimlerine ya da bir yapının kullanım biçiminin başka kullanım biçimlerine dönüştürülmesi.
  5. (en)Cancellation.
  6. (en)Corruption.
  7. (en)Dissolution.
  8. (en)Frustration.
  9. (en)Rape.
  10. (en)Spoiling.

bozma kararı

  1. Mahkeme kararına, yapılan itirazın, yüksek dereceli mahkemede incelenmesi ile itirazın yerinde görülerek mahkeme kararının isabetsizliğine dair yüksek mahkemenin verdiği karar.
  2. (en)Reversing decision, decision to overturn, decision of reversal.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bozmabozma kararıbozma nedenleribozma önelibozma sardalyabozboz alamecekboz alanboz alan yatırımıboz at
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın