bow ne demek?

  1. Yay
  2. Başını eğerek selamlamak, reverans yapmak
  3. Eğmek, eğilmek, başla selamlamak, reverans yapmak, boyun eğmek; çekilmek
  4. Baş eğerek selamlama, reverans.
  5. Baş, pruva bowman baş tarafta kürek çeken adam
  6. Filikada pruvacı.
  7. Eğmek
  8. Başını eğdirmek
  9. Başını eğerek yol göstermek
  10. (ok atmak için) yay. (yaylı çalgı için) yay
  11. Ezmek
  12. Fiyonk
  13. Okçu
  14. Gökkuşağı
  15. Boyunduruk
  16. Kavis

yay

  1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç veya metal çubuk.
  2. Farklı amaçlarla çeşitli biçimlerde yapılan esnek parça.
  3. Zemberek.
  4. Hallacın pamuk veya yünü atmak için tokmak yardımıyla kullandığı araç
  5. Bir çember üzerindeki iki nokta ile bu nokta arasındaki çember parçası.
  6. Bir eğriden alınan parça.
  7. Keman, viyolonsel vb. çalgılarda sürterek titreşim yoluyla ses çıkarmaya yarayan parça.
  8. Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan burcun adı.
  9. Çember, elips, parabol gibi ağrilerin bir parçası.
  10. Çember, elips, parabol gibi ağrilerin bir parçası.

bow and arrow

  1. Yay ve ok

bow and scrape

  1. Yaltaklanmak, sahte bir saygı göstermek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bow and arrowbow and scrapebow bellsbow compassbow downbow for a violinbow headbow inbow leggedbow legsbobo be brought upbo fonksiyonlar sınıfıbo function classbo inciri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın