birine karşı birlik olmak ne demek?

  1. (en)Gang up on.

gang

  1. Bir maden cevherini, bir değerli taşı saran değersiz madde.
  2. Maden cevher damarının işletilemeyen değersiz bölümü.
  3. İng. Haydut çetesi.
  4. (en)To go; to walk.
  5. (en)Going; a course.
  6. (en)Number going in company; hence, a company, or a number of persons associated for a particular purpose; a group of laborers under one foreman; a squad; as, a gang of sailors; a chain gang; a gang of thieves.
  7. (en)Combination of similar implements arranged so as, by acting together, to save time or labor; a set; as, a gang of saws, or of plows.
  8. (en)Set; all required for an outfit; as, a new gang of stays.
  9. (en)Printing multiple pages or documents on the same sheet to save money and paper.
  10. (en)Grouping of forms arranged to print together with a single impression Also known as gang printing, gang run, or gang up.

birine aman vermemek

  1. (en)Give s.o. no quarter

birine amir gibi davranmak

  1. (en)Lord it over s.o.

karşı

  1. Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi, yamaç
  2. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
  3. Ön, kat, huzur
  4. Bulunan yere göre önde, ileride olan.
  5. Karşıt, zıt, muhalif.
  6. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.
  7. Karşılık olarak, mukabil
  8. İçin, hakkında
  9. (en)Contrary.
  10. (en)Opposed.

birlik

  1. Tek, bir olma durumu, vahdaniyet.
  2. Birleşmiş, bir arada olma durumu, vahdet.
  3. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet.
  4. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.
  5. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen.
  6. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk
  7. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması.
  8. Bölünmezliği içeren yalın bütün.
  9. Bir resmi oluşturan çeşitli öğeler arasında varlığını duyuran uyuşum.
  10. Bir film ya da televizyon izlencesinde, anlatılmak istenenin dağınıklığa yol açılmadan, ayrıntılara boğulmadan, ölçülü biçimde, bütünlük duygusu uyandırarak gerçekleştirilmesi durumu

Türetilmiş Kelimeler (bis)

birine aman vermemekbirine amir gibi davranmakbirine bir şeyi inandırmakbirine bir teklifte bulunmakbirine bir yumruk indirmekbirine haber bırakmakbirine ihanet etmekbirine iltifat etmekbirine iyi gelmekbirine karşı sorumlu olmakbirincbirincasıfbirincibirinci ağırlıkbirinci alankarşıkarşı satınalım anlaşmalarıkarşı açıkarşı açı çekimikarşı ağırlıkkarşı akımkarşı akımlı dağılım kromatografisikarşı akınkarşı akışkarşı atakkarşkarşamekarkar zarar cetvelikar adamkar aktarımıkar amacı gütmeyen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın