bir yolunu bulmak ne demek?

  1. Bir işi sonuçlandırmak için bir olanak, bir çözüm yolu bulmak.

    Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın.

    A. Ağaoğlu
  2. Çare bulmak, çözüm üretmek
  3. (en)Find a way out
  4. (en)Make shift

bir yolunu bulup

  1. (en)Someway

bir

  1. Sayıların ilki.
  2. Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
  3. Bu sayı kadar olan.
  4. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
  5. Tek.
  6. Beraber.
  7. Eş, aynı, bir boyda.
  8. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
  9. Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
  10. Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.

yolunu

  1. Uğruna.
  2. (en)Road, route, track, path, angle, approach, avenue, channel, cutting, expedient, gateway, handle, itinerary, journey, meatus, tack, outlet, thoroughfare, trail, via, walk, way, wise.

bulmak

  1. Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak
  2. Bir şeyi elde etmek.
  3. Kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek.
  4. Varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
  5. İlk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek.
  6. İstenilen şeye kavuşmak, nail olmak
  7. Bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
  8. Herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
  9. (en)Invent.
  10. (en)Discover.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bir yolunu bulupbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il veraseyolunuyolunu açık etmekyolunu beklemekyolunu bilmekyolunu bulmakyolunu değiştirmekyolunu el yordamıyle bulmakyolunu gözlemekyolunu kaybetmekyolunu kaybetmişyolun açık olsunyolun kapanmasıyolun karşı tarafınayolun karşısındayolun ortasından giden sürücü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın