bir parçacık ne demek?
- Just a little.
just
- Net, berrak
- Sadece, yalnız
- Adil, haklı, insaflı, dürüst
- Tam
- Iyi, makul, mantıklı
- Hemen, şimdi, biraz önce
- Tam, tam tamına, kesin olarak
- Ancak
- Güçbela, ancak, zorla
- Yerinde, tam, doğru
bir parça
- Biraz, azıcık, çok az
- Kısa bir süre
- Bar of.
bir parça fazla
- A bit much
parçacık
- Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül.
- Öğecik ve öğecik çekirdeği boyutlarında (10-(...)cm.10-(...) cm.), bağımsız nitelikli, evrenin temel taşlarını oluşturan öğecikaltı tanecik.
- Tanecik, molekül
- Particle.
- Corpuscle.
- Teilchen
- Corpuscule
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir parçabir parça fazlabir parça görünmekbir parça şeybir parça umutbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il veraseparçacıkparçacık akı yoğunluğuparçacık akısıparçacık akseleratörüparçacık biçimiparçacık büyüklüğüparçacık hızlandırıcısıparçacık ışınımıparçacık maddeparçacık radyasyonuparçacıparçaparça almaparça almakparça başı çalışan kimseparça başı iş