bir hoş ne demek?

  1. Tuhaf bir biçimde, garip, acayip.

    Sen çoktan beri bana karşı bir hoştun.

    Y. K. Karaosmanoğlu

bir hoş eylemek

  1. Hüzünlendirmek.

bir hoş olmak

  1. Tuhaflaşmak
  2. Hüzünlenmek, kederlenmek.

hoş

  1. Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
  2. Bununla birlikte
  3. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
  4. İyi, güzel.
  5. (en)Delectable.
  6. (en)Delicious.
  7. (en)Delightful.
  8. (en)Desirable.
  9. (en)Elegant.
  10. (en)Fragrant.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bir hoş eylemekbir hoş olmakbir hoşlukbir haberbir haftalığı ne kadarbir hal olmakbir hamledebir hastalığın seyribir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbirbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasehoşhoş beşhoş bir şekildehoş buldukhoş geldinizhoş görmekhoş görünenhoş görünüşlühoş karşılamahoş karşılamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın