bir defa ne demek?

  1. İlk önce, hele.
  2. (en)Once.

ilk

  1. Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
  2. Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
  3. Birinci olarak, en başta.
  4. (en)Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
  5. (en)First.
  6. (en)Primary.
  7. (en)The very first.
  8. (en)Original.
  9. (en)Beginning.
  10. (en)Early.

bir defada

  1. Ara vermeksizin.
  2. (en)In / at one go.

bir defada alman miktar

  1. (en)Batch

defa

  1. Kez, kere
  2. Bir kerre. (Osmanlıca'da yazılışı: def'a)
  3. Boynuz ve kanat uzunluğu.
  4. (en)Times.
  5. (en)Time.
  6. (en)Turn.
  7. (en)Instance.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bir defadabir defada alman miktarbir defada eritilen miktarbir defada ödemebir defada satın almakbir defalıkbir debir de üç olanbir dediği bir dediğini tutmuyorbir dediği iki olmamakbir dediğini iki etmemekbir dahabir daha aslabir daha bölmebir daha kontrol etmekbir daha sözünü etmemekbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasedefadefaatdefaatledefacedefaceddefacementdefacerdefactodefadıdefai uladefdef jam
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın