bir buket kırmızı gül rica ediyorum. ne demek?
- Bouquet: i would like a bouquet of red roses.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.
buket
- Çiçek demeti.
- Bir araya bağlanan şeylerin topluluğu, demet.
- Çiçek topluluğu.
- Çiçek bağı.
- Bunch of flower.
- Bouquet.
- Posy.
- Bouquette
kırmızı
- Al, kızıl renk.
- Bu renkte olan
- (Resim) Kan rengi, kızıl.
- Red.
- Scarlet.
- Ruby.
- Cherry.
- Florid.
- Gules.
- Ruddy.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasebuketbuket garnibukebuke bouquetbuke garnibukbukabukağıbukağı vurmakbukağılama