bir ölçüde ne demek?

  1. Eski, eski zamanla ilgili.
  2. Biraz, belli oranda

    Kızın gebe olmadığı, bakire olduğu anlaşıldığı için bir ölçüde rahatlamışlardı sanırım.

    E. Bener
  3. Çabuk davranan, çevik.
  4. (en)To some extent.

bir ömür

  1. (en)Priceless.

bir önceki cirocu

  1. (en)Preceding endorser.

ölçü

  1. Ölçüt.
  2. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan.
  3. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi
  4. Ölçme sonucu bulunan rakam.
  5. Belirlenmiş boyut.
  6. Değer, itibar
  7. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu.
  8. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin.
  9. Basınç, sıcaklık, akışkan düzeyi, aralık gibi nicelikler ölçen özel aygıt.
  10. (en)Measure.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bir ömürbir önceki cirocubir öneriyi desteklemekbir örnekbir örnek olmayanbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il veraseölçüdışıölçüölçü aletiölçü alınan çizgiölçü almakölçü balonuölçölçeğe göre artan getiriölçeğe göre artan maliyetlerölçeğe göre azalan getiriölçeğe göre azalan maliyetler
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın