bindiği dalı kesmek ne demek?

  1. Kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi kendi eliyle yok etmek.

    Bindiği dalı kesmek diye bir deyim vardır ya, sanki insanlığın bugünkü bunalımını anlatmak için bulunmuş.

    H. Taner
  2. (gerekli, yararlı olan şeyi) farkında olmadan yaramaz duruma getirip kendine zarar verecek bir durum yaratmak.
  3. (en)Cut one's own throat.

bindi

  1. Destek, hamil.
  2. (en)Bodywork combining exfoliation, herbal treatment, and light massage.
  3. (en)Reusable, adhesive, decoration that is used by women and placed on the forehead between the eyebrows a traditional ornament that was used for women to symbolize that they are married is not used by women of all ages to add color and pizzazz to their outfit Choli - Short top that hits right above the belly Churidar - Fitted pants with extremely narrow legs that have extra length so they gather by the ankle Dupatta - Long scarf that can be worn around the neck, draped on the shoulders or held around the arms Jodhpuri - Styled in the Indian city of Jodhpur Khadi - A type of raw silk Kundan - Delicate beads that are made from metals and are hollow Kurta - A long shirt worn by men Lehnga - A long skirt with a matching top and a scarf Matar mala - Necklace beads that resemble small peas Moajdi - Indian shoes for men Sherwani - Men's suits that include a long jacket and matching pants Zardosi - Silk embroidery in a authentic pattern.
  4. (en)Body treatment combining exfoliation, herbal treatment and light massage.

binding

  1. Kablo bağlantısı
  2. Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
  3. Bağlayıcı, tutucu
  4. Ciltleme, cilt
  5. Geçerli, muteber
  6. Ciltleme
  7. Cilt
  8. Kenar şeridi.

dalı

  1. Kavi, kuvvetli.

kesmek

  1. Akımı durdurmak
  2. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak.
  3. Dibinden ayırmak.
  4. Düzgün parçalara ayırmak.
  5. Kesici bir araçla yaralamak
  6. Ucunu almak.
  7. Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak.
  8. Son vermek, gidermek.
  9. Ara vermek
  10. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bindibindingbinding agentbinding agreementbinding constraintbindbind a bargainbind bookbind downbind faileddalıdalıcıdalıcı kuşdalıcı martıgillerdalıcılıkdalıcımartıgillerdalığdalımdalımbazdalımsı tipdaldal bedendal bloklarıdal blokudal budak salmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın