bigane düşmek ne demek?
- Yabancılaşmak
Birkaç yabancı dili rahatlıkla konuşurken ana dilini bilmeyen ve bigâne düşmüş dudaklar susmalıdır.
S. Ayverdi
yabancılaşmak
- Tanımaz, bilmez duruma gelmek, yabancı olmak, bigâne düşmek.
- Alışamamak, yadırgamak, yabancılık çekmek
- To become estranged.
- To be estrangement / alienated.
- To become strangers to each other.
- Alienate.
- Estrange oneself.
bigane
- Yabancı.
- Yabancı.
- İlgisiz.
- Kayıtsız.
- Aldırışsız.
- Lâkayt.
- Indifferent, foreign.
biganelik
- Bigâne olma durumu
- Yabancılık.
- Kayıtsızlık.
- Indifference.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
biganebiganelikbigalbigamibigamistbigamisticbigamousbigbig and heavybig and strappingbig bangbig bang theorydüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek