bezdirmek ne demek?
- Bıktırmak, usandırmak, bıkkınlık vermek
O günden sonra bu neşeli İstanbul yolcusunun, hatta beni bezdirmek için bile, bir kerecik dışarıya çıktığını hatırlamıyorum.
Y. K. Karaosmanoğlu - Bezginlik vermek, yorup usandırmak.
- To sicken.
- To disgust.
- To weary.
bezdirmek bıktırmak
- Disgust
bezdirme
- Bezdirmek işi
- Harassment.