beyyine külfeti ne demek?

1. Mahkemede bir olguyu beyan için kendi lehine sonuç çıkarmak isteyen kişinin bunları ispata zorunlu tutulması.
2. Burden of proof.

beyyine

1. Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem.
2. Gerçeği kanıtlayan kesin delil. (Çoğulu: beyyinat).
3. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil.
4. Bk. bilit
5. Tanıt. ~ külfeti: tanıt yükü.
6. Evidence.
7. Proof.
8. Argument.
9. Conclusive argument.

beyyine suresi

1. Kur'an-I Kerim'in 98. suresi olup "Kayyime, Münfekkin, Beriyye, Lemyekün" Suresi gibi isimlerle de söylenir. (Osmanlıca'da yazılışı: beyyine sûresi)

külfet

1. Sıkıntı, zorluk
2. Büyük masraf
3. Yük. ~ i isbât: tanıt yükü.
4. Zahmet. Sıkıntı. Yorgunluk. Zahmetli iş. Adetten ve lüzumundan çok yorularak çalışmakla iş yapmak.
5. Trouble.
6. Bother.
7. Fatigue.
8. Great expense.
9. Inconvenience.
10. Obediential obligation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)